Okul Kapanınca Boş Oturmak Derken? 🕵🏻♀️👩🏻💻📚
Temmuz-Ağustos (hatta birazcık da Eylül)
programımı takdimimdir.
Geçen yıl bu vakitler yine bir Hemingway çevirisi vardı elimde: Akıntı Adaları. Şu kısa yazılarda az biraz bahsetmişim süreçten:
İki kitap almıştım aslında geçen yıl yayınevinden ve önceliği Hemingway öldükten dokuz yıl sonra yayımlanan Akıntı Adaları'na verme kararı almış, diğerini "Bakarız, belki de geri veririm," diyerek masamın bir köşesine bırakmıştım.
Aslında hâlâ da niyetim yoktu, ama dün ani bir kararla kitabı elime alıp şöyle bir karıştırdım ve daha fazla uzatmadan sevgili çeviri editörüm Ceren'e "Başlıyorum ben" yazdım. Karşılıklı sevinç nidaları, çiçekler kalpler. Ve takvimi karşıma alıp planlamamı yaptım. Madem yaz okulu görevi istemedim, romana da şu anki kafamla devam edemiyorum, neden olmasın dedim açıkçası.
Buradaki yazılarımı düzenli (ya da uzundur) takip edenler bilir, aslında çok plan program insanı sayılmam, hele ki çeviri söz konusu olduğunda. Yaparım program yapmasına da, pek uy(a)mam genelde. Bu sefer yola çıkış nedenim sadece çeviri yapmak değil, kendimi ve oradan oraya savrulmaktan yorgun düşmüş kafamı da meşgul etmek olduğundan, bu iki-üç aylık tasarımım işe yarar diye umuyorum. Dinimiz amin. Yaramazsa da buluruz yine bir yolunu elbet, dert değil.
Fotoğraftan da göreceğiniz üzere, bir de minik yaratıcı tasarım tasarısı (çogzel bir tamlama oldu bence) ekledim çevirinin yanına. Uzundur aklımda olan "tekrar polisiye yazmak", Hemingway'in The Dangerous Summer/Tehlikeli Yaz çevirisiyle eş zamanlı götürebileceğimi umduğum eşlikçi yaz aktivitesi benim için şu an. 2022 tarihli ilk romanım Uyuşma'nın Bilgi Yayınevi'nden çıkması beklenmedik editör değişikliği sonrasında Eylül-Ekim'e kalınca, 1.5 yıldır yayınevinde bekleyen ikinci romanın çıkışı da 2026'ya sarktı. "O zaman elifçim," dedi, üşengeç ve biraz da yılgın iç ses, " okulun bu yılki yoğunluğuyla epey ağır ilerletebildiğin üçüncü romana devam etmeyi biraz daha erteleyip, hevesin yerine gelene kadar tamamen farklı bir türde yeni (ve daha kısa) bir şeyler üretmen daha keyifli olabilir."
Evet, keyif çok önemli, kimse kusura bakmasın. Çok emek bu yazı-çizi işleri ve karşılığında alınan para da çok az, takdir eden de, vakit/nakit ayırıp okuyan da. Eh, o zaman keyifle yaptığım şeyler olsun bari, di mi?
Di. 🤓
Polisiye demişken, birkaç ay önce Youtube kanalım Okuryazar Keçi'de Alper Kaya'nın polisiye/suç edebiyatı üzerine yazdığı iki kitaba yer vermiştim. Meraklısı için bağlantıyı bırakıyorum. İyi seyirler/dinlemeler. 🔍
Yorumlar
Yorum Gönder