Okula Dönüş 🍁 🚌


Dün akademik dönemin ilk büyük sınavıyla açılışı yaptık. Önümüzdeki birkaç gün o sınavların okunup notlanmasıyla, gelecek iki hafta ise eğitimler, toplantılar vs. ile geçecek. Sonra ver elini yeni sınıf, hoş geldiniz canım yeni öğrenciler.

Her yeni sınıfa girdiğimde öğrenciler sessiz bir çalışma vs. yaparken çaktırmadan izlerim onları. Yüzlerine bakarım tek tek. Hiçbirinin hikâyesini bilmediğim ve olasılıkla çoğununkini hiç bilmeyeceğim ön kabulüyle başlarım döneme. Bir insan kendi isteğiyle kendini anlatmadıkça onu zorlayamazsınız, zira böylesi bir zorlama hem gereksiz, hem anlamsız hem de had aşımı mahiyetinde olur. Bazense öğrenci size gelip bir derdini paylaşıverir ve darmadağın olursunuz, dışarıdan bakınca asla tahmin edemeyeceğiniz neler neler oluyordur çünkü hayatta. Öğretmenliğin en idealist olduğunuz o ilk yıllarında her derdi dinler, yetkin olmadığınız konularda bile yardımcı olabilmeyi, dertlere derman olabileceğinizi sanar/umarsınız. Sonra yıllar geçtikçe, yavaş yavaş kendinizi korumaya alırsınız, çünkü zordur bazı hikâyeleri dinlemek. Çare olmanız gibi bir olasılıksa yoktur bile, çünkü öğretmenisinizdir sadece. Psikoloğu, arkadaşı ya da velisi değil.

Bilmemek ve bilmeyecek olmak da merak etmeye engel değildir ama bazen. Nasıl bir ailesi var, anne-babasıyla ilişkisi iyi mi, hatta anne-babası var mı, deprem bölgesinden mi gelmiş, şiddet görmüş mü, burada olmaktan gerçekten mutlu mu yoksa birilerinin zoruyla ya da puanı istediği yeri tutmadığı için mi yazmış da gelmiş, neden bu kadar ciddi, neden bu kadar öfkeli, neden bu kadar umursamaz, neden bu kadar ürkek ya da gerçekten göründüğü kadar neşeli ve tasasız mı vs vs.

Her insan bir hikâye. Ve hiç kimsenin hikâyesi hiç kimseye yüzde yüz açık değil, ne kadar anlatırlarsa anlatsınlar. Hatta bazen kendi hikâyemizi bile yüzde yüz kavrayamadığımızı düşünüyorum. Neler yaşadık, nelere katlandık, nelere göz yumduk, neleri gerçekten atlattık, neleri hâlâ tam da olduğu haliyle hatırlıyor neleri zihnimizde yeniden yazıyoruz, neler zamanında suya atılıp sürüklenerek uzaklaşmış, sonra şişip kıyıya geri vurmuş ağaç parçaları gibi geri dönüvermiş bize. 

Kendimizi bile tam çözememişken, herkes ama herkes hakkında envai çeşit ve çok "net" fikirlerimiz olabilmesi çok acayip. 

Bu da böyle ne idiği belirsiz bir yazı işte. Artık kime ne ifade ederse. 

O zaman iyi günler ve hepimize önce huzurlu, sonra hoşgörülü ve anlayışlı ve pek tabii verimli dönemler. :)

Yorumlar

  1. bana "bu pazartesi derslerin başlıyor, toparla kendini şule" mesajı verdi hocam bu yazın :) sonra "ya şule amma düzsün, kız bir sürü şey anlatmış, bunu mu çıkardın sonuç olarak" dedim kendi kendime :)

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir yıl olsun hocam ❤️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder