Hayal Et, Gülümse, Bırak 🌬⛵️


Yeni bir kitap geliyor dostlar. Heyecanlıyım. :) Bu kez roman değil, öyküler. Aslında Uyuşma'dan sonra yazdığım ikinci roman da yayınevinde, ama daha vakti var. Uzun sürüyor bu işler, çok uzun. Aceleci, sabırsız ve hırslı biriyseniz allah kolaylık versin, zira bencileyin sabır konusunda hiç fena olmayan iddiasız keçiler için bile zorlayıcı oluyor bazen. Ama insanoğlu hayatta nelere alışmıyor ki kitabının kabulünü/basımını beklemeye alışmasın. Samimi düşüncem budur. Neymiş kitabının yayımlanmasını bekliyormuşsun. Yahu insanlar neleri bekliyor hayatları boyunca ve nihayet ömürlerini tamamlamış olduklarında neler hiç gelmemiş oluyor. Peh.

En güzeli elinden geleni (ve gerçekten istediğin şeyi) yapmak, süreçten çokça keyif almak ve "beklememek". Hayal kurmak nefis bir şey, çünkü sadece hayali kuran kişiyle ilgili, ama beklenti, ı-ıh. İş yerinde, insanoğluyla ilişkilerde, parada vs beklenti hep dış faktörleri barındırdığından, takıntılı ve gerçek dışı şekillerde bunları düşünüp durmak hayal kurmak gibi mutluluk veremeyeceği gibi, sinir harbine yol açması kuvvetle muhtemel.

O yüzden... sakiiiiin. 


Tabii benim yayımlanma anlamında bekleme süreçlerimin daha az acılı olması, zaten ilk kez bir yerlere yazı/öykü yollama cesaretini kırk yaşındayken bulmuş olup ilk kitabımı da kırk beşimde yayımlatmış olmamdan olabilir. Bundan âlâ bekleme mi olur. 😏

Bu ara sevinçlerimi tam anlamıyla yaşamama engel olan, heyecanlarıma ket vuran yoğun şeyler yaşadım. Duygularımın tam olarak ne olduğunun farkına varmak, beni nasıl etkilediklerini net şekilde görmek ve kaybedeyazdığım duygu/tepki kontrolünü tekrar elime almak için geride durmayı tercih ettiğim bir dönem oldu/oluyor. Benim dışımda gelişen (aslında "dışında bırakıldığım" daha doğru bir ifade olabilir), ama beni doğrudan etkileyen bir sürecin içine çekildim. Sonra da ben kendimi -sinir hastası olmamak için- bilinçli olarak geri çektim. Tamamen atlattım mı, tabii ki hayır. Ama en azından santrifüje girmiş çamaşır makinesi gibi savrulup durma halim (şimdilik) geçti.


Şimdi gidip çalışayım. Çeviriyi bir an önce bitirip teslim etmek ve tekrar yazmaya dönmek istiyorum. Zira hem iş hem zihinsel gel-gitler anlamında çok yoğun bir süreç ve okulun getirdiği yüklerle birlikte yaratıcı alanıma koca bir balta inmiş gibi bir süredir. Oturup uzun uzun tasarlamayı, yazmayı, üretmeyi cidden çok özledim. 

Hepinize, şu ara kim bilir ne sebepten yapmanız mümkün olmasa bile, sadece düşünmesi bile sizi mutlu edecek bir şeyler hayal edeceğiniz bir gün/hafta ve bol bol Garfield tasasızlığı diliyor, benim şu anki yaşımdan bir yaş küçükken, sadece kırk altı yaşındayken göçüp giden sevgili Dolores O'Riordan'ın Dreams'ini de Garfield'in uyku hayallerinin peşine takıveriyorum.


.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Yorumlar

Yorum Gönder