Sevgili Günlük
Saat 08:12. Çılgın dünyadan uzak balkonumdayım. Çok uykum var, ama işimin gücümün başındayım şükür. Yeni bir çeviriye başladım. İlk on sayfa yeni bitti, o kadar yeni. Şimdilik fena gitmiyor, bakalım.
Hava mis. Kuşlar mis. Kahve mis.
Normalde bu sayıklamalara sabah hallerimi yazdığım defterim şahit olur, bugün nedense buraya yazıyorum. Yine özlemişsem demek blogumu ve sakinlerini.
Miyu mahalle muhtarı gibi büyük bir ciddiyetle balkonu arşınlıyor. Ben kahve içerek ayılmaya çalışıyorum. Güneş dün bu saatlerde olduğu gibi gözümün içinde değil, bulutların arkasından ışığını yolluyor şimdilik.
Çevirdiğim kitapta bir adam var. Hayat hepimiz gibi ona da belli deneyimler sonucu belli tavırlar aldırmış, ömrünün geri kalanını daha huzurlu ve kendi istediği şekilde geçirebilsin diye. Belki biraz o yüzden, yani karakteri kendime bu açıdan benzettiğim için, belki de hikâyesi bir adada geçtiği için yakın hissediyorum bu kitaba.
Bilemeyiz tabii. Bir dönem çok yakın hissettiğin, bir bakmışsın en uzağın olmuş. Hayat.
O zaman hepinize güzel günler gençler, bana da iyi çalışmalar.
Ada demişken, ne güzel gezmiştik de mi :)
YanıtlaSilkolay gelsin şekerparem
Hımm, ilginç bir kitap olsa gerek, bitirince okuma kuyruğuna adıma yazdırıyorum. :)
YanıtlaSileheh, iyi gibi bakalım şimdilik. :)
SilŞule'm, sağ ol. :) Ada gezimiz güzel değildi, nefisti nefis. :)
YanıtlaSil