Keçiysek Var Bir Bildiğimiz





Odaklanamıyorum. Çok zor bir birkaç haftaydı. Dışarıdan bakan göz görmüyor içimi. Görmesini de istemiyorum zaten. Bazı şeyleri ben bileyim yeter,  herkesin gözüne sokmaya gerek yok.

Aslında "Sıdkın sıyrıldığı, eyvallahların tükendiği bazı güzide anlar" başlıklı upuzun bir yazı yazdım bir saatimi verip. Sosyal medyanın sahteliği, insanların hem orada hem günlük hayatta kendilerine kurdukları yalan dünyalar ve her şeyi bencilce kendilerinden ibaret sanıp karşıdakinin iç-dış savaşlarını yok saydığı samimiyetsiz ilişkiler üzerine. 

Ama kaydedip kendime sakladım. Dedim ya, bazı şeyleri ben bilsem yeter. 

Pek çok konuda hâlâ kafamı toplayamıyor, verimli bir şekilde yazıp çizemiyor olsam da, çok net olabildiğim bir şey var artık: eyvallahım kalmadı kimseye. Nokta.

TDK "sıdkı sıyrılma"yı şu üç tanımla vermiş:

1. birine karşı duyulan güven ve inancı yitirmek.

2. birinden veya bir şeyden soğumak.

3. birinden veya bir şeyden bıkmak.

Ve ben, temcit pilavı gibi önüme çıkıp duran, özellikle son üç yıldır pes dedirten bazı durumlarla ilgili dördüncü şıkkı ekleyip tereddütsüz işaretliyorum: 

4) Hepsi ve daha fazlası.

Onlar yoluna, ben zaten hep olduğum ve çok şükür arada şaşsam da -beşerlik- hep bulabildiğim kendi yolumda.



Yorumlar

  1. e özelden yolla bari yazıyı da okuyayom. zira muhtemelen aynı şeyleri hissediyoruz ama ben senin gibi ve senin kadar güzel dile getiremiyorum.kocaman sarıldım sana elifim, delim ve de keçim :)

    YanıtlaSil
  2. ehehehehe ben de biraz(!) coşmuşum bu sefer, o yüzden koymaktan vazgeçtim. :D Emailin neydi Şule'm? :)

    YanıtlaSil
  3. Yalebbim, benim başım kel mi? Ben de bir mail adresi ileteyim değerli yazarımıza. <3

    YanıtlaSil

Yorum Gönder