Yazı Masamın Muhteşem Eşlikçileri 🐾✍🏻

 

Güne -eşim işe oğlum okula gittikten hemen sonra- mutfağı toparlayıp akşamdan kalan bulaşıkları yıkamakla, sonra önceki günden kuruyan çamaşırları toplayıp yenilerini makineye atmakla başladım. Çamaşırlar yıkanırken kalan birkaç ödev kâğıdını okuyup bitirdim, haftalık ders planlarımı güncelleyip öğrencilerime yolladım ve tabii ki bu arada kopkoyu ve sade kahve içtim. Çamaşırları astıktan sonra kendime kahvaltı hazırladım, gelen telefon ve mesajlara kulak tıkayıp yazma dersimin bu haftaki öykülerini okumaya, bana iyi gelen bir yazar ve akademisyenin (Cal Newport) youtube'daki uzun bir videosundan kısa bir bölüm izlemeye ve Miyu Hanım'ı sevmeye koyuldum.

Şu an geldiğimiz noktayı yukarıdaki fotoğraf özetliyor. Ben Cal Newport'un bahsettiği yazıyı okurken, Miyu da Ursulacığım'la birlikte size poz verdi. Cidden komik bir şahsiyet kendisi. Ursula'yla çok iyi anlaşırlardı bence. 

Şimdi hazırlanıp dışarı çıkma ve günümün -derslerim başlamadan önceki- ilk yarısını "boş ve yatarak/gezerek geçirdiğimi" düşünen(?) değişik insanlar "çalıştığımı" görsün diye koşturmaya devam etme zamanı (boş geçirsem de kime ne ya, neysssse).

Hadi bana iyi günler. Size de tabii. :)