Tasarlamak Mühim Mesele 💭🏚🔨
Gün 06:30 civarında başladı. Bedeni ve zihni toplamda 15 dakikadan fazla sürmeyen minik bir hareket akışı, kısa bir nefes ve en son beş dakikalık bir meditasyon çalışmasıyla canlandırdıktan sonra, kahvem demlenirken akşamdan kalan bulaşıkları yıkayıp balkonda günlüğe kısacık bir şeyler karaladım. Saat hâlâ çok erken olduğu için hava epey serindi ve balkon sevdam kısa sürdü.
Son birkaç aydır Youtube'da yabancı podcasterlar'a feci sarmış durumdayım, daha önce yazmış mıydım buraya hatırlayamadım. Düzenli olarak takip ettiklerim ve onlar aracılığıyla yeni keşfettiklerim oluyor ve iyi geliyor dinlemek. Dün de Dr. Rangan Chatterjee diye bir adamı dinlemeye başladım. Okul daha açıkken çevirinin sıkışıp yoğunlaşması ve zihnimi bulandırıp yoran kişisel birtakım şeyler sonucunda bozulan günlük rutinimi nasıl -gerekirse şu ana göre değiştirerek- geri kazanırım arayışındayken bu sakin ve mantıklı, uygulanabilir öneriler veren adamı dinlemek iyi geldi.
Dr Chatterjee'den edindiğim birtakım fikirleri uygulamaya koymaya başladım, tam da onun dediği gibi "yavaş yavaş, ufak ufak". Sabahki yoga akışı vs. bunun sonucu. Tabii her gün yapma haline dönüştürebilecek miyim göreceğiz.
Balkondan içeri, masama geçtiğimde üç tane kitap seçtim kendime. Üçü de yazma üzerine, kolay okuyabileceğim, kısa bölümlere ayrılmış ve motive etmesi, farklı/canlandırıcı fikirler vermesi olası kitaplar. Yazının girişindeki fotoğrafta gördükleriniz. Bunlardan birer bölüm seçtim kendime, toplamda sadece 20 sayfa olacak şekilde. Ve başladım altlarını çizerek, kendi sürecime faydası olabilecek ya da yeni fikirler veren kısımları notlar alarak okumaya. Üstüne düşünerek ve yazarak okuduğum için bir saat sürdü ve çok keyif verdi. Şu önemli notu da düşmem lazım. 06:20 civarı uyandım ve 09:30'a kadar telefonumu meditasyon ve kahve demleme süresi için saat tutmak dışında hiç kullanmadım. Hatta modemi bile açmamışım, telefonu elime alıp da "bağlantınız yok" uyarısını görünce fark ettim.
Okumalarım bitince, aldığım notlardan da yola çıkarak önce geniş bir "Yazma Fikirleri Tasarısı" listesi yaptım. Henry Miller'ın "Majör Fikirler"i gibi belki, ama tam da öyle değil. Sonra o listedeki fikirleri biraz daraltıp ayrıntılandırdım ve en son da sadece bugün uygulamak üzere kendime (görece) kısa süreceğini ve yazmayı planladığım şeylere başlamadan önce ufaktan birer altyapı oluşturabileceğini düşündüğüm/umduğum dört adet hedef koydum. Bu hedeflerin hiçbiri doğrudan kalemi elime alıp yazmak üzerine değil de, yazmak istediğim şeylere destek mahiyetinde okuyacağım/izleyeceğim şeyleri "seçmek" üzerine.
Neden sadece seçiyorsun da hemen okumaya/izlemeye (hatta yazmaya) başlamıyorsun elifcim? Çünkü "yavaş yavaş, ufak ufak". Bünyeyi daraltıp bunaltmadan. Ajandamın kapağında yazan Enjoy the Little Things mottosuna uygun şekilde, sürecin her aşamasının keyfine varma kısmını es geçmeden. Ne yapmak istediğimi, neden yapmak istediğimi, hatta gerçekten yapmak isteyip istemediğimi fark etmek için kendime izin verip, ezberden gitmemeyi seçerek. Sırf yazmış olmak için yazmayarak.
Şimdi oğluşla bir kahvaltı ederiz, sonra ver elini kitaplığım ve Mr. Google. (Google sizce de gözlüklü, göbekli, tepesi kel ama kafasının yanlarında az biraz saçları olan yaşlı ve yardım etmeyi/işini çok sevse de biraz soğuk, mesafeli, suratsız bir kütüphaneci değil mi? Hatta Ms. Google da vardır belki, aynı yaşlarda, o da gözlüklü, topuz yaptığı çok güzel beyaz saçları var ve o da biraz suratsız. Arada vardiya değişimi yapıyorlar ve birbirlerinden çok da hazzetmiyorlar. Olamaz mı, olabilir.😏)
Güzel bir gün dilerim efenim. ⛵️
ahahah mr ve ms google tiplerine bayıldım :) ben "google teyze" demeyi seviyordum ama şimdi elin kütüphanecesine de teyze diyemem ki, resmiyete evrilecek ilişkimiz mecburen :P
YanıtlaSil"Elin kütüphanecisine de teyze diyemem" ahahahaha ne güldüm Şule 🤣
Sil