Tersine Kanon
Paolo Maurensig - TERSİNE KANON
Dost Kitabevi Yayınları, 2004
Tersine Kanon-Canone Inverso
benim yazarını ya da kitabın kendisini bilip duyarak aldığım kitaplardan değil. Ben kitapçıya girdiğinde kendini kaybedip zamanın farkına varmadan saatlerce dolaşan ve çıkarken de evde okunmamış onca kitap varken ve para da harcamamam gerekirken illa ki bir şey(ler) alanlardanım. Keçilerin Çobanı da benim gibi anladığım kadarıyla, zira bir yorumunda kızı birazcık daha büyüdükten sonra okumak üzere "biriktirdiği" kitaplardan bahsetmiş o da :) İşte Tersine Kanon da, böyle kendimi kaybettiğim, cidden para harcamamam gereken, ama kitap almak için kudurduğum bir sırada Dost'a girip, saatlerce dolaşıp, nihayetinde ince (ve dolayısıyla nispeten ucuz! iğrencim biliyorum...) olduğu ve arka kapağındaki tanıtım yazısı epey ilgimi çekmeyi başardığı için aldığım kitaplardan biri. 02.03.2006 diye tarih atmışım. Aldığım bir kitabı alınma tarihinden itibaren bir sene içinde okumuş olmak da benim için çoğunlukla takdir edilecek bir durum tabii :)
Paolo Maurensig adını google'da aradığımda karşıma çok az ve İtalyanca tanıtım yazıları çıktı (çobancııımm, sen anlarsın bak onları hihi). Kitabın başında verilen bilgiye göre, 1943'te İtalya'nın kuzeydoğusunda, Alpler'in eteğinde küçük bir kasaba olan Gorizia'da doğmuş ve 1993'ten itibaren yazdıklarıyla İtalya çağdaş yazınının en önemli isimleri arasına girmiş. Türkçe'ye çevrilmiş üç kitabı daha var sanırım, en azından bu yayınevinden çıkan.
Kitaba gelince...öncelikle, cidden beğendim. Çok akıcı, anlatımıyla insanı öykünün içine çekiyor ve konunun da etkisiyle olsa gerek masalımsı bir atmosfer yaratıyor. Kitap, müzikle ilgili bir öykü yazmaya çalışan ve öyküsünün sonunu arayan bir yazarın bu sonu bulduğunu ümit etmesine neden olacak bir müzik aletleri müzayedesiyle başlıyor. Kitabın arka kapağında (muhtemelen kitabı almama neden olan şey buydu, tam hatırlamasam da) "... olağanüstü bir Bach yorumcusu olan kemancı Jenö Varga ile karşılaşan bir yazarın gizemli ve sarsıcı öyküsü" diyor, ama bence yanıltıcı bir ifade olmuş bu, çünkü öykü aslında baştan sona, söz konusu yazarın değil, kemancının hayatını ve gizemini anlatıyor. Kemanla tanışması, bu alete sırılsıklam aşık olması, müzikle ve yetenekle ilgili anlatımları, yine müzikle bağlantılı tasvirleri, son derece katı (hatta sapıkçasına katı) bir eğitim gördüğü müzik okuluyla ilgili anıları ve ailesinin geçmişiyle ilgili bitmek bilmeyen arayışları beni çok etkiledi. Özellikle kemanseverlere tavsiye edilir :)
Kısacası, beğendim. Gerçi sonu beni pek tatmin etti diyemem, ama olsun. Okuması çok keyifli bir kitaptı.
Yorumlar
Yorum Gönder