Sevgili Vincent
Ne yazı yazmak gibi bir niyetim vardı bu gece, ne de ağlamak. Ama "Loving Vincent" az önce bitti ve filmin sonunda şöyle yazınca, hazırda beklediğini hiç bilmediğim bir musluk açılıverdi:
"Resim yapmaya başladığından ölene kadar geçen sekiz yılda Vincent sekiz yüzün üstünde tablo yaptı. Bunlardan sadece biri o hayattayken satıldı. Vincent van Gogh, öldükten sonra modern sanatın kurucusu ilan edildi."
Üstüne de yıllardır dinlediğim ama Don McLean tarafından Vincent van Gogh için yazıldığını yeni öğrendiğim yukarıdaki parça eşliğinde ressamdan şu alıntı belirdi ekranda:
"I want to touch people with my art.
I want them to say: he feels deeply, he feels tenderly."
----
"Sanatımla insanlara dokunmak istiyorum.
Şöyle demelerini istiyorum: Ne kadar derinden, ne kadar şefkatle hissediyor."
Şimdi de çok uykum olmasına rağmen oturup kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları okuyacağım galiba.
Kimse bu kadar yalnız olmamalı. Kimseyi anlamak zorunda değiliz; yalnızlık da her zaman kötü bir şey değil muhakkak. Ama hiç kimse bu kadar yalnız olmamalı, bu kadar yalnız ölmemeli.
Keşke bilebilseydin ne kadar sevildiğini Vincent. Belki de o çok sevdiğin yıldızlardan bakıp görüyorsundur. Kim bilir.
ah diyebildim sadece, ah...
YanıtlaSilHadi sen de benimle birlikte ağla da deli olmadığıma inanayım..:) (adımız köşenin delisi de olsa)
YanıtlaSilBence görüyordur, ne kadar çok sevildiğini...
YanıtlaSilGörüyor ve belki de sövüyordur, anca anladınız, bu arada ben öldüm gitti a dostlar diye. :)
Sil